Egzersiz ve Migren
Migrenin tedavisinde ve önlenmesinde egzersiz sıklıkla önerilmektedir. 2008 yılında elde edilen kanıtlar, egzersizin migren üzerindeki önleyici etkisini kabul etmiştir. Bununla birlikte, migren tanısındaki farklılıklar, sonuç ölçütlerindeki çeşitlilik ve yetersiz çalışma analizleri nedeniyle bulgular genellenebilir değildir. 2019 yılında meta-analizli bir sistematik inceleme, egzersizin migren günlerinde küçük bir azalmaya (ayda ortalama 0,6 ± 0,3 migren günü azalma) ve ağrı yoğunluğunda %20-54 oranında bir azalmaya neden olduğuna dair orta kalitede kanıtlar olduğu sonucuna varmıştır.
Peki egzersizin etkilerinin altında yattığı düşünülen mekanizmalar nelerdir ve ne tür bir egzersiz kullanılmalıdır? Bu blog makalesi, Barber ve diğerlerinin anlatı incelemesinden elde edilen bulguları özetlemektedir. (2020).
2008 yılında elde edilen kanıtlar, egzersizin migren üzerindeki önleyici etkisini kabul etmiştir.
Egzersizin altında yatan mekanizmalar nelerdir?
Egzersizin migreni önleyebileceği öne sürülen mekanizmalar biyolojik ve psikolojik mekanizmalar olarak ikiye ayrılabilir. Biyolojik mekanizmalar kapsamında çeşitli yollar önerilmektedir. Nöroinflamatuar bir model, Irby ve arkadaşlarının bir derlemesinde açıklanmıştır. (2016). Migren, enflamatuar belirteçlerin (CRP), sitokinlerin (CGRP, P maddesi gibi) ve adipositokinlerin (TNF-a, IL-6 gibi) artmış seviyeleriyle karakterize olduğundan, egzersizin enflamatuar maddeler üzerinde baskılayıcı bir etkisi olduğu iyi bilindiğinden, bunun migreni de etkileyebileceğini öne sürüyorlar.
Migren endotel disfonksiyonu, bozulmuş serebral ve periferik vasküler fonksiyon ve hiperkoagülabilite ve inflamasyon riskinde artış gibi vasküler anormalliklerle ilişkili olduğu için nörovasküler bir yol da rol oynayabilir. Yazarlar, yüksek yoğunluklu egzersizin önemli ölçüde retinal arteriyolar dilatasyona (serebral kan akışının bir ölçüsü olarak) ve migren günlerinde azalmaya yol açtığı bir çalışmaya atıfta bulunmaktadır. Bir diğer olası açıklama, stres hormonlarının aracılığı ve endorfin gibi nöromodülatörlerin üretimi yoluyla ağrı eşiklerinin iyileştirilmesinde yatıyor olabilir.
Egzersizin algılanan faydasının altında yattığı düşünülen bazı psikolojik mekanizmalar da incelenmiştir. İlginç bir şekilde, 2017 yılında yapılan bir çalışmada, egzersizle anksiyete semptomlarının azalmasının yanı sıra, proinflamatuar bir sitokin olan IL-12p70'de de azalma görülmüştür. Anksiyetenin bu enflamatuar sitokinle ilişkili olduğu ve bu şekilde egzersizin migren üzerinde hem biyolojik hem de psikolojik bir etki yaratabileceği görülmektedir. Egzersiz ayrıca öz yeterlilik, kontrol odağı, beklentiler ve algılar gibi psikososyal faktörlerin iyileştirilmesine de yardımcı olabilir.
Klinik Uygulamada Baş Ağrısı Tedavisi
- En yaygın baş ağrısı türlerini teşhis ve tedavi etmeyi öğrenin
- Baş ağrısı çeken hastalar için fizyoterapinin nasıl etkili olabileceğini öğrenin
- Hollanda, Belçika, İngiltere, ABD, Avustralya ve Almanya'da akredite edilmiştir
İdeal bir egzersiz türü var mı?
Farklı egzersiz biçimleri üzerinde çalışılmıştır ancak veriler belirli bir egzersiz türüne işaret etmemektedir. Yüksek yoğunluklu antrenman (HIT) ile orta düzeyde sürekli antrenman karşılaştırıldığında, HIT migren günlerinde daha belirgin azalmalara yol açmıştır. Öte yandan, 2012 yılında yapılan bir meta-analizde gösterildiği üzere, yoga gibi düşük etkili müdahaleler de migren ve buna bağlı engellilik üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Dolayısıyla, hastanızın tercihlerine sunabileceğiniz birçok seçenek var gibi görünüyor.
Referans
Ellen Vandyck
Araştırma Müdürü
YENI BLOG MAKALELERI GELEN KUTUNUZDA
Şimdi abone olun ve en son blog makalesi yayınlandığında bildirim alın.